
Bale’nin Tarihi
İtalya’da Rönesans ile başlıyor balenin tarihi; pantomim (pandomim) sanatçılarının tiyatro gösterilerinde kullandıkları dans adımlarıyla temeli atılmış. Bale, belli figür ve adımlara dayanan müzikli dans gösterisi olarak adlandırılır. İtalyan kökenli olan balenin kökeni “ballo” veya “balletto” sözcüğünden türemiştir.
Fransız doğumlu dansçı ve koreograflar Arthur Saint-Léon ve Marius Petipa ile gelişen balenin ilk adımları ise Catherine de Medici’nin “Baeujoyeux” adlı gösterisiyle atılmıştır. Rönesans’ın dur durak bilmeyen hızıyla 16. yüzyılda Fransa Kralı IV. Henry tarafından destek gören bale 17. yüzyılın sonlarında tüm Avrupa’ya yayılmıştır.
18.yüzyılda ise operadan tamamen kopan bale, kendisi de son derece yetenekli bir dansçı olan Fransa Kralı XIV. Louis zamanında en parlak zamanını yaşamıştır. Bu yüzyılın sonlarında ise Rusya’ya kadar uzanan bale ‘Uyuyan Güzel Balesi, Fındıkkıran Balesi ve Kuğu Gölü Baleleri’ gibi hayranlık uyandıran eserlerle adını dünyaya duyurmuştur.
Günbegün gelişen bale sanatı dansın en ilgi çeken ve estetik kokan parçalarından birisidir. Kusursuz fizikleri, puantlara sakladıkları acılarıyla balerinler ve baletler (dünyanın diğer tüm ülkelerinde bale dansçısı olarak adlandırılırken yalnız Türkiye’de balet deyimi kullanılmaktadır) göz alıcı bir profesyonellik ve estetikle sanatlarını icra ederler.